Soykırım duruşmasında pişkin savunma: İsrail bekleyen 9 maddelik tehlike

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’de başlattığı havadan, denizden ve karadan saldırıları aylardır aralıksız devam ediyor.

İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) soykırım suçlamalarına karşı kendini savundu. ABD ile İngiltere’nin Yemen’deki Husileri hedef alması ise, başta Batı medyası olmak üzere dünyanın algısını İsrail’in savunmasından çok Kızıldeniz’e dönmesine neden oldu. Dolayısıyla, Lahey’deki soykırım duruşmasında İsrail’in kendini savunamaması ana gündemin arkasında kaldı.

İSRAİL’İN SOYKIRIM DAVASINDAKİ SAVUNMASI

İşte İsrail heyetinin Güney Afrika’nın önceki gün yönelttiği suçlamalara karşı yaptığı savunmadan bazı örnekler:

İsrail’in hukuk ekibi, suçlamaları yanıtlamak yerine Güney Afrika’ya ithamda bulundular. Güney Afrika’nın Hamas ile yakın ilişkisi olduğunu öne sürdüler. Gazze Şeridi’ndeki hayatını kaybedenlerin sayısının abartılı olduğunu savundular. Daha önce BM ve DSÖ gibi kuruluşlar rakamları doğrulamıştı.

“İsrailli kadın esirler” diye fotoğraf gösterdiler. Ancak bu kişilerin sosyal medyada paylaşılan görüntülerdeki dans eden İsrailli kadın askerler olduğunu belirtmediler.

7 Ekim’deki Hamas operasyonlarının ardından İsrail’in “kendini savunma hakkı olduğunu” iddia ettiler. Ancak uzmanlara göre, bölgede işgalci konumunda olan İsrail. Yıllardır kendini savunmaya çalışanlar aslında Filistinliler.

“İsrail ordusu aslında Gazze’deki sivilleri Hamas’a karşı koruyor.” şeklinde akla mantığa uymayan bir tez ortaya attılar.

“Her çatışma soykırım değildir.” dediler ama hastane, okul, cami, kilise bombalayıp yardımların sınır kapısından girmesini engelleyerek; Filistinlileri açlığa, susuzluğa, karanlığa mahkum bıraktıklarına değinmediler.

Hastanelerin altında tüneller olduğu yalanını sürdürdüler ancak yine bir kanıt sunamadılar.

“İsrail insani yardımlara izin veriyor.” dediler fakat aynı gün BM’den “Yardımlar ulaştırılamıyor.” açıklaması geldi.

BATI MEDYASI LAHEY’i GÖRMEK İSTEMEDİ

Batı medyası, Lahey duruşmalarını ikinci plana attı. İsrail’in kendini savunacağı gün, ABD ve İngiltere’nin Yemen’e saldırmasıyla birlikte manşetlere Kızıldeniz’deki kriz çekildi.

GÖZLER ÇIKACAK KARARDA

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık’ta Uluslararası Adalet Divanı’na dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etmişti. 11-12 Ocak tarihlerinde taraflar dinlendi. Şimdi gözler çıkacak kararda. Birkaç hafta içinde İsrail’in Gazze’deki saldırılarını durdurması kararının çıkması bekleniyor. Soykırım suçlamalarına dair karar ise, daha sonra verilecek.

9 İHTİYATİ TEDBİR KARARI İSTENDİ

Güney Afrika, Divan’dan, İsrail’i “soykırım yapmamaya, soykırımı önlemeye ve soykırımın faillerini cezalandırmaya” zorlamak için geçici tedbir uygulanmasını istedi. Bu tür geçici tedbirler, dava süreci devam ederken durumun daha da kötüleşmesini önlemeyi amaçlıyor. Güney Afrika, 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep etti. Bu kapsamda Güney Afrika, Divan’dan, İsrail’in;

  1. Gazze’deki askeri operasyonları derhal durdurmasına,
  2. Kontrolü altındaki herhangi bir grup tarafından, Gazze’deki herhangi bir askeri operasyonu ilerletecek adımlar atmamasına,
  3. Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tüm makul tedbirleri almasına,
  4. Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesi kapsamına giren her türlü eylemden kaçınmasına,
  5. Yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlamasına,
  6. Soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atmasına,
  7. Soykırımın delillerini muhafaza etmesine ve bu amaçla gelen uluslararası görevliler ve diğer yetkililerin Gazze’ye erişimini engellememesine,
  8. Verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan’a düzenli rapor sunmasına,
  9. Davayı zorlaştıracak veya uzatacak eylemlerden kaçınmasına hükmetmesini istiyor.
KAYNAK: HABER7

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir