Sorun daha derin: Çelikte ithalat tartışması… Suudi Arabistan tehlikesi

Uzak Doğu’dan gelen dampingli ürünler Türkiye’nin çelik sektörünün yeni gündemi oldu. Sektör temsilcileri, ithalata karşı anti-damping vergileri talep ederken, Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan ise farklı bir noktaya dikkat çekti.

Aslan’a göre asıl sorun ithalat değil, sektörün rekabet gücünün zayıflaması.
Odatv’ye konuşan Aslan, çelikte kâr marjlarının düşüklüğüne, sanayinin yapısal sorunlarına ve Türkiye’nin küresel oyuncular karşısında nasıl ayakta kalabileceğine dair çarpıcı değerlendirmeler yaptı.

ADNAN ASLAN: SORUN İTHALATTA DEĞİL, REKABETÇİLİKTE

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan ise konuyu farklı bir açıdan değerlendirdi. Aslan’a göre ithalatı sadece haksız rekabet penceresinden görmek doğru değil. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ve Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) nedeniyle ithalatın sanayinin ihtiyacını karşılamak için kaçınılmaz bir unsur olduğunu belirten Aslan, “Üstelik çelik sektöründe kâr marjları son derece düşük. Bir firmanın ürünü yurt dışından yüzde 10-12 daha ucuza alabilmesi, ayakta kalmak için kritik bir avantaj sağlıyor. Sektörde böyle bir karlılık yok. Bu oranlarla ürünü alamazsa zaten rekabet edemez” diye konuştu.
Bugün otomotivden beyaz eşyaya kadar geniş bir yelpazeye tedarik sağladıklarının altını çizen Aslan, “Ancak üreticiler bize pahalı olduğumuzu söylüyor. Bu yüzden dışarıdan ürün alıyorlar. Küresel oyuncular büyük alımlarda ciddi indirimler elde ediyor. Bizim de bu ağlara entegre olmamız gerekiyor. Bugünkü koşullarda fiyat rekabetini sağlamamız zor” ifadelerini kullandı.
Alsan, sektörün geleceğini korumak için fiyat rekabetçiliğini artırmak, sanayiyi güçlendirmek için yeni stratejiler geliştirmek ve küresel pazarda söz sahibi olmak için daha farklı adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLARA DEVLET DESTEĞİ VURGUSU

Aslan, ayrıca sektörün üretim yapısındaki yapısal sorunlara dikkat çekti. Türkiye, yılda 25 milyon ton hurda ithal etiğini belirten Aslan, yerli cevherin tenör oranı rakiplere kıyasla düşük olduğunu, bunu zenginleştirmenin yüksek maliyetler yaratacağını kaydetti.
Hurdaya ikame için cevheri zenginleştirecek tesislerin devreye alınması gerektiğini söyleyen Aslan, bunun maliyetinin 800 milyon dolar seviyesinde olduğuna değinerek, “Yeşil Mutabakat’ın gereklerini karşılamak için ciddi yatırımlar şart. Ancak bunları devlet desteği olmadan yapmak mümkün değil” dedi.

SUUDİ ARABİSTAN YENİ RAKİP OLARAK GELİYOR

Çelikte rekabet sadece Uzak Doğu ile sınırlı değil. Suudi Arabistan’ın da son dönemde çelik yatırımlarına hız verdiğini belirten Aslan, bu gelişmenin Türkiye için yeni bir rekabet dalgası yaratacağını söyledi. Aslan, önümüzdeki yıllarda Çin, Japonya, Güney Kore ve Almanya ile birlikte Suudi Arabistan’ın da küresel çelik pazarında güçlü bir oyuncu olacağını dile getirdi.

Author: can tok